Bir memlekette eğer işini haketmeyen insanlar o koltuklarda yer işgal ediyorlar, esas işi yapması gerekenler bir şekilde diğer öküzlerin arkası, bilmemnesi, tanıdığı, dostu, kontrolsüz çoğalmaları sayesinde pırstırılıyor, tırstırılıyor, yol açılmıyor, önüne hep engeller çıkarılıyorsa o memleketten insana hayır gelmezzzzz!
Geçmişte lisedeyken politik bir grubun toplantılarına katılmıştım da neydi o yahu?! Kahvehanede oturan boş beyinli insan sürüsünün ziyareti, oyunu bana verecen de mi? li çaylı sigara dumanlı haller...Nasıl pılımı pırtımı topladıysam arkama bakmadan kaçmıştım. Demek Türkiye böyle yönetiliyor demiştim kendimce. O küçük örnek hala devam ediyor bundan eminim.
Sonra başka bir konu mesela bakarsın memuriyette yıllarca tekstil sektöründe çalışmış, o konuda eğitim almış bir işgören hooop! elektrik ve su idaresinin boşalan müdür kadrosuna atanıvermiş!!! Ana! Böyle çoook olay var. Kendi aile efradında devlet memuru olarak çalışan çok iyi bilir, aynı şekilde politik alana bakın orada da bulunduğu yeri tersyüz eden, sırıtan bir sürü memleket insanı oturduğu yerden kelle kelle sırıtır. Bakınız TV ekranı, şekil bir A.
Burada da yapılan en büyük yanlışlıklardan biri milliyetçilik mantığı, kendi adamımı kaytarırım, aman çoğalsın Müslüman kardeşlerimiz şeklinde işini bilmeyen insanların gayet güzel maaşlara ( kendi milletinden olan )işlerde çalışmaları.
Bankacılık sektörü, banka işini anlamayan bir sürü insanla dolu. Devlet memuriyetini gerektirecek her türlü işte bu öncelik yalnızca millet bazına indirgenmiş. İşi biliyor musun, tecrüben var mı falan gibi dertleri yok. Kendilerini bir anlamda koruma mekanizması olarak görülebilir belki ama gün gelip de işin düştüğünde vay haline!
Gerçi ben Türkiye'den çok alışkınım böyle herşeyi kavga dövüş, ite kaka yaptırma anlayışına ama burada da aynı durumlarla karşılaşmak beni deli ediyor çünkü sonuçta kendi malım gibi gidip çata çat pata pat yapamıyorsun.
Bu konuya gelmemin sebebi hala Emirates'e ait olan adresin geri gelmemiş olması. Hala kendi yaptıkları hatanın ne olduğunu anlayamadılar ki çözüme ulaşamıyorlar. Hayatın matematiği vardır denilir ya, öyledir. En ufak veya küçümsenen şeylerin bile kendine göre işleyen bir mantığı bakidir. Kafasız, evinin işini bile idare edemezsin, bu böyledir. Organize olamayan, problem çözemeyen bir insan her konuda kaybetmeye mahkumdur.
Bizimkinden şifre değişecek diye bir 50 dirhem almışlar, adam iptal ettireceğim demiş yok iptal ettirme biz bunu halledeceğiz diyip 20 dirhemi de her ay kesmeye devam edecekler. Ohhh! ne güzel verilmeyen bir hizmet için ayda 70 dirhem kazıklama politikası işleyecek. Thunderbird'ümü her açıp da " Şifrenizi giriniz!" sonra da " Üzgünüz şifreniz doğru değil!" ibaresini gördükçe oraya gidip hepsinin burnunun üzerine bir yumruk indirmek geliyor içimden.
Bu neden oluyor biliyor musunuz? Sebebi çok basit. Daha dün akşam Pakistan'ı gösterdiler televizyonda. Bakıyorsun adamların beyni kurumuş sanki, genel, parasız, yoksul ve devletin bakın bakalım hangi yatırımı sıfır? Eğitimmmmmm! Hadi şimdi bu gelişmemiş sünger beyinli topluluklar arasındaki sekiz farkı bulun.
Eğitimden kastım ezberlet, ezberlet, harla cırla değil. Araştırmayı, öğrenmeyi seven bireyler yetiştirmek. Bunları yetiştirmekten korkmamak. Çünkü dini baz almış memleketler bu beyinlerden korkar. Aman Allah konusunda sorgulayacak, devleti, hayatı, açılmayı, kapanmayı, köle olmamayı düşünen bireyden koyun olmaz. Höt dedi mi onu geri itemez, evelallah o zaman devlete, otoriteye, devlet başında çalan çırpana falan kafa tutan insan yetişir. Olur mu?!!!!
Bu arada, Persepolis'i seyrettik dün gece. Tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder