16 Mart 2009 Pazartesi

Hayatımdakilere Reset Gerek

Bu, belki de sabahtan beridir yazdığım ve yayınlamadığım kaçıncı yazı. Bu bloğu açmamdaki esas amaç hiçbir duyguma, hissettiklerime, dedikoduma makas koymadan Evin Kedisi olarak yazı yazmaktı. Bir nevi canım istediğinde zehrimi akıtmaktı. Yazdıkça rahatlayan bir insan olarak buna çok ihtiyacım vardı.

Ancak, zamanla gördüğüm şu oldu ki artık ben Evin Kedisi olmuştum, aralarda bir sürü insanla tanışmış, kendimi çok yakın hissetmiş, eski dostlarıma, akrabalarıma benim hayatımı izlesinler, aman ne oluyor ne bitiyor bu kız zaten yaban ellerde diye takip etsinler diye bu adresi vermek gafletinde bulunmuştum.

Birinci fark ettiğim akrabalarımdan ( ki bakın şu bu bile diyemiyorum çünkü sonuçta deşifre etmişim kendimi onlara karşı ) " Aman ne güzel, artık hepimizde bilgisayar var, kamera da alırsın bol bol görüşürüz!" diyip mail bile yazma gafletinde bulunmamaları oldu. Bunun dışında kalanlar vardır tabi, onları ayrı değerlendiriyor, zaten yazışmaya devam ediyorum. İlk önce güleceksiniz kamerayı bir yere fırlattım sinirden, şimdi nerede olduğunu bile bilmiyorum. Bende bu tip olaylar içe kapanmaya değil aşırı derecede agresifleşip kendime ve içimdekine ( dolaylı yoldan ) zarar vermeme sebep oluyor. MSN'de kim devam ediyorsa onlar kaldılar listemde, öyle boş boş bekleyenler a açmış aman kapatmış, ben yazdım yanıt gelmedi dediklerimin hepsi mefta :)

Sonra mesela birisi geliyor bir olay oluyor, bir söz canımı acıtıyor, küfür etmek, herşeyi yazmak geliyor değil mi? Yoooo! Onu da yapamadığımı fark ettim. Bir kere Evin Kedisi'ne yakışmıyor gibi düşünür oldum, ne o öyle mahalle ağzı gibi dır dır dır dedim kendi kendime ve öfkemi alamaz hale geldim. Neden? Yazıp akıtamıyordum çünkü. Sonuçta o konular basit bir kaynana, anne ya da şu bu çekiştirmesi gibi algılanacak diye çekinir oldum.

Bütün bunlar dışında aslında bazı zamanlar içimde gerçek anlamda fırtınalar koparken saçma sapan günlük olayları yazdığımı bir yerde kendi kendimin çok fazla tekrarını yaptığımı, eskiden beğenmediğim " İşte bugün de böyle böyle oldu, benim bebeğim, benim kızım zartım zurtuma" girdiğimi fark ettim.

Bu bebek birincisinde anladığım bazı dersleri tekrar kafama dank ettirdi bu bir. Benim için yeni bir başlangıç oluyorsa her konuda nokta koymam veya devam etmem gerekenleri de anlamama sebep oluyor bu da iki. Zaman zaman hapırdım köpürdüm ama o hapırtı ve köpürtüler baktım ki farklı şekillerde tekrar ediyor ve ben bunları yazmalıyım. Nereye istersem oraya ama Evin Kedisi olarak değil artık.

Miso'ya kızmıştım, Fatma'ya ve diğer takip edip severek okuduklarıma...Ama şimdi daha iyi anlıyorum. İnsanın bir kere mutlu olabilmesi için hayatında O'na sıkıntı yaratacak düşüncelerden, arkadaşlıklardan hatta ve hatta akrabalıklardan bile kaçınması gerekiyor. Bir şey yazdığında mail olsun, blog şu bu, beklentin artıyor. Okudun mu? Niye okumadın ki? Niye yahu öldün mü kaldın mı diye bir satır bir şey yazmıyorsun ki?...

Bütün bu sorular ve beklentiler değen şeyler için. Benim kendi hayatımda deneyimlediğim yegane şey de değmeyen şeyi çizmek ve atmak, kendinden de haberdar etmemek bu arada. Tam anlamıyla mahrum etmek. Can acıtandan, bunu bilerek ve isteyerek yapandan uzaklaşmak. O zaman sizleri temin ederim ki herşey huzur dolu. Kocam, kızım ve yeni doğacak olan kızım hayatımdaki en değerli varlıklar, bana huzur ve mutluluk veriyorlar.

Ve nasıl yaşamak bana huzur veriyorsa öyle yaşayacağım. Bu son mu bilmiyorum ama artık bambaşka biri olarak belki yalnızca zehrimi akıtmak adına bir blog açarım. Ya da hiç açmam kendi günlüklerime yazarım. Bilmiyorum ne yaparım ama artık burası benim özgürlüğümü dile getirdiğim bir yer değil. Bir gazete köşesi de olmadığına göre amacını yitirdi. Bol bol hamilelik ve bebek bakımı blogları var, film eleştirileri ve yemek blogları da. Yazılmayanı kimse yazmayı başaramamış daha. Yani tekrar yapmanın bir anlamı yok. Böylece kalsın, okuduklarıma devam edeceğim tabi ki.

Hayatımdaki resetlere ve yeni başlangıçlara kadeh kaldırıyorum. Şerefe!

19 yorum:

Fifi Croissant dedi ki...

Yaaa :( biz nasıl takip edicez yeni tırtılıııı?

Yesim dedi ki...

Kedi'cigim,
Bir dakika ya, sen, benim ne zamandir aklimda olanlari yazmissin, yazmissin ama boyle deyip gitmek!.. Oh be, icini oldugu gibi doken birileri de var deyip okudugum tek blogu oyle basibos birakip bizi terk etmek, nerede bulacagimizi bilemeden olur mu?

Yazanlar yazmaya devam eder, gerisini bos ver diyecegim ama dedim ya ben de sinirleniyorum bazen luzumsuz yere. Ilk basta neden yazmak istedigimi unutuyorum bazen. Aman annem okuyor, babam okuyor falan diyorum. Oglan oglan diyorlar yaziyorum. Yoksa bir reset de bana mi lazim ne?

evinkedisi dedi ki...

Canım Magissa;

Bebek takibi değildi ki benim amacım...Yazdıklarımdı işte. İnan yazmazsam sinirimi alamıyorum ben. Ama beni ben olarak bilenlerle olmuyor bu. Bambaşka, isimsiz cisimsiz biri olarak tekrar başlamam lazım. Belki de başlamamam...Şimdilik bilmiyorum, Evin Kedisi'ne akıttığım emeği de silemem, çok güzel şeyler paylaştım, sizleri tanıdım ama tanıdım dedim ya, ben gerçek benim burada, farklı değilim ama içimde bir yerlerde öfke dolu yönlerim var ve o yöndü esas bana yazdırma isteği veren. Bağlantı adresim var oradan tanışıp çok sevdiğim bloggerlarla görüşürüm, ne demek! :)))

Calanon'um;

Aslında belki farkında değiliz ama hepimiz paralel olarak bir enerjiden mi etkileniyoruz nedir bilmiyorum. Bendeki olay yorum yapan, Evin Kedisi'ni Evin Kedisi olarak okuyanla değil. Zaten başıma hiç öyle saçma sapan beni zedeleyecek bir olay gelmedi ama öylesine, içimde birikeni yazacağım, ay şimdi ya okursa, O'nun akrabası bilmemnesi okuyup da bana kırılırsa...Olmaz böyle bloggerlık! İstediğimi istediğim gibi yazmam lazım benim, özgürlüğümden dem vurunca kendimi gebertesim geliyor.

Nazlanmak falan da değil kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Bazen nokta koymak gerekir, öyle bir şey.

Dur bakalım zaten öyle bir şey de olacak mı? Başlangıç yapacak mıyım yoksa bebekle ilgili hayatımda kendi kendime bir duraklama mı yaşayacağım? Şimdilik hiçbir şey bilmiyorum. Biraz kendi kendime kalmak iyileşme yaratacaksa bu şansı vermem gerekiyor sanırım.

Adsız dedi ki...

Olamaz!!!Henüz resmen tanışmadık ama CMV ile başlayan (kendi tarafımdan) bu yakınlığı böyle bitirmek..Hemen hemen her yazında tam da beni yazıyor dediğim birinin böyle gitmesi yada ara vermesi olmadı........................................................!!ESRA!!

evinkedisi dedi ki...

Dediğim gibi bu nazlanmak değil, şimdilik bir karar. Zor bir dönemden geçiyorum sanırım, kendime göre çok yoruluyorum, tepem atık, bazen hiç sebepsiz ağlamak geliyor içimden. Kahrolsun hormonlar!!! Ama istediğim bu değildi, blog beklediğimden de çiçek böcek olmak zorunda kaldı. Hep tekrar etmeyeyim, teşekkür ederim. Şimdilik böyle kalsın bakalım...

Adsız dedi ki...

Öfff valla üzüldüm, hepi topu takipte oduğum 3 blogger dan birisin ve bana göre bu alemde çok değerlisin..bu kullandığım üslup tamammen seni ne kadar benimsediğimle alakalı..bazen kafam karışık oluyor yorum yapamasam da her sabah mutlaka sabahın en geç 8. de seni okuyorum. Gülümsetiyorsun ..deşifre oldum diyorsun çok mu önemli onlar tarafından deşifre olmak. sıç ağızlarına rahatla gitsin yaa.ama cidden diyorum seni okumaktan mahrum bırakma..

Ingiltereden Alisveris dedi ki...

bu ne simdi? olmaz yazmayacak misin ?oyle guzel yaziyosun ki. okurken yasadiklarimda dusunduklerimde yalniz olamdigimi gorup mutlu oluyodum. seni cok ozleyecegimi bil. minik bebekten bikac haber yaz bari. merak ederim ben simdi.
:(((
xx

Adsız dedi ki...

bak saat tr saatiyle 07:45 burdayım..:)) günün şenlesin..yüreğin tüm bedenine kanınla beraber endorfin pompalasın..sevgiler..

elektra dedi ki...

kedicim, geçenlerde misoya da bu olmuştu ve yazdığın gibi kızmıştın sen de ona. ben kızmamıştım, ama yapma yahu demişytim. sana da aynısını diyeceğim şimdi. bu blog olayı senin benim gibiler için sadece kendimiz için yaptığımız bir şey. bizim sergileyecek eserlerimiz, yemekllerimiz, ya da bellirli bir konuda reklam da çekebilecek fikirlerimiz yok. biz kendimiz için yazıyoruz bu blogları. kazandığımız paylaşımlar da işin bonusu. didşme blogunla. gerçekten. ister yaz isyter yazma, ister sert yaz ister yumuşak, her gün 10 yazı yaz istersen, ya da ayda 1. ama burası senin. didişme onunla. ben kendi adıma, misoya da dediğim gibi, takipteyim. linklerimdesin, yazdığında güncellendiğinde ben de oturabilmişsem bilgisayar başına ve bunu görmüşsem, ' aaa, kedi yeni yazı yazmış' diye bir tıkla yanındayım. sevgiler kedicim, öperim çok...

Andy_Dufresne dedi ki...

blogunu kapatan, kapatıp yeniden açan, kapatıp başka blog açan, ara verip yeniden yazan...
şimdiye dek bunlardan hiç birini yapmamış yada en azından aklından geçirmemiş blog yazarı tanımadım. Mutlaka vardır ama işte benim kısıtlı çevremde yok...

İnsan kelimelerle oynayabileceği bir yer ; kendine ait , özel ve güzel olan bir yer bulmak için başlıyor bloga ve sonra zehirli sarmaşık gibi oluyor blog... arada bir kesmek ,budamak ve hatta aşı yapıp yeni bloglarla kaynaştırmak iyi geliyor ama sonunda hiçbiri işe yaramazsa kesmek gerekiyor kökünden. Reset sonrası bol şans.Bu kadar çok izleyenin olduğu bir blogun devam ediceğini umuyorum... hoşçakalın

kecilerin cobani dedi ki...

'ben yapıcam sanırım' demistim cok kez, 'anonim olacagim'. tanidik kimse olmasin, sadece ortaya ööölee yazayim. sonra dedim ki kendime: 'git, konvansiyonel :) bi kalem kagit al yaz, madem ööle essek.. blog garip.. burasi sadece kendimize yazdigimiz bir yer degil. zaten hic tanimadigin insanlarla sanal da olsa iletisime gecersen, ki gecmek istiyosun bilincli ya da bilincsiz, kendini gosterdigin kalip icinde kalman gerekiyormus gibi oluyor. neler yasadin(iz) hic bilmiyorum. uzun zamandir uzaklastim bloglardan.. bunlardan bihaber yaziyorum. keske ayri ayri anonim yazsak, belki acaba bir sekilde yine bulur muyuz birbirimizi.. sonra yine aynı döngü :) coban_keci (at) yahoo.com

evinkedisi dedi ki...

Ben burada tanıdığım, yazdıklarını okuyup da kendimi yakın hissettiğim, yazan, paylaşan, hayatları görüşleri fikirleri ile tembel tembel oturup trip yapacağına ne bileyim işte düşüncelerini ve tecrübelerini aktarmayı seçmiş olan bloggerları çok seviyorum.

Hiçbir sorunum olmadı sizlerle ama kendi içimde çok fırtınalar koparan olaylar yaşandı ve yaşanıyor. Ama zaman var ya şu zaman, herşeyin gerçekten de ilacı gibi geliyor. Bu tür yerlerden uzak kalabilirsem başa çıkabilirim, set çekerim diye düşündüm.

Zaten onu bunu düşünürken doğurdum gitti bu arada :))))

İyi ki blogger olmuşum ve burada karşılaştığım sanal da olsa çok hoşuma giden insanları tanımışım. Herşey yoluna girdiğinde bu terkedilmiş yere de dönerim belki...O yüzden kapatmaya asla kıyamadım ve kıyamam da...

Çok çok sevgiler :))

Fifi Croissant dedi ki...

Yaaaaaaaa!! :))
Hayirli olsun, anali babali ablali buyusun!

Pes, ne ketum kadinsin ha - birisi yorum yazmasa soyleyecegin yok demek, ben de bakiyorum hic guncelleme yok, herhalde bebek dogunca haber verir dediydim. Pis.

Ingiltereden Alisveris dedi ki...

hayirli olsun bende ne oldu bebek geldi mi diye sorayim derken yorumlari gordum. gecmis olsun hayirli olsun mutlu saglikli uzun omurler dilerim minik kizmiza. sevgiler.

balanne melike dedi ki...

eeeeeee eeeeeee eeeeeee eeeeeeee e nasıl gidiyor yeni bebişli hayat? sevgiler..

Yesim dedi ki...

Oh Kedi'cim,
Cok sevindim, iste bu ara sana da aileye de yaramis demek ki. Ben de gecen gun aklimdan gecirmistim seni, dogurunca bir haber verir herhalde diye.

Hepinize mutlu, saglikli, bol gulucuklu gunler, seneler, hayatlar dilerim.

Arada bizi de hatirlarsan seviniriz.

Açalya dedi ki...

gule gule buyut bebegini, simdi ne kadar yogunsundur zaten...uykusuzluk, gazdi, emmesiydi, kilosuydu derken sacini bile taramaya zamanin olmuyordur...bilirim...

Icinden gelmiyorsa yazmayacaksin zaten, ivir zivir da koymak istemiyor insan degil mi bloguna...sen hissettigin gibi yap, ben de oyle yaptim...ben yeniden baslayacagim ama ona gore :)
belki senin de ellerin kasinir birgun.

Adsız dedi ki...

selam ben senay, gercekten super bir site, eger facebook veya twitter varsa eklemek isterim...

evinkedisi dedi ki...

Sevgili Şenay, beğendiğin yazıyı link vererek hemen aşağıdaki facebook butonundan paylaşabilirsin benim için bir sakıncası yok, ayrıca çok teşekkür ederim :)