25 Ekim 2011 Salı

Milliyetçileştiremediklerimizden misiniz?

Kardeşlik ve milliyetçilik karşıtlığından bahsederken hep o yapılan yanıltma da tekrar ediliyor. "Gerçekleri görmüyor musun?!!! Benim halkım bombalanıyor, öldürülüyor ama sen uyuyorsun! Tepkini koy!"

Öyleyse daha açık yazayım!!! Ben Kürt, Türk, Çin Halk Cumhuriyeti milliyetçiliğine ve diğer bilimum ülke milliyetçiliklerine de karşıyım! 

Yani daha açıkça ve vurucu versiyonu; TÜRKÇÜLÜK DÜŞMANI DEĞİLİM, TÜM MİLLİYETÇİ VE DİNİ TANIMLAMALARA GICIĞIM VAR.

Türkiye için de, BAŞKA ÜLKELER için de düşüncelerim SABİTTİR.

Nasıl yabancı bir ülkede yaşarken o ülkenin milliyetçi, ırkçı, dinci kısımından uzak duruyorsam, kendi ülkemde de aynı şekilde düşünenden uzak kalırım. 

Dünya üzerinde beslenen savaşların, ve terörizm'in ana 2 kaynağının olduğunu düşünüyorum.

Bunlardan birincisi DİNDİR, ikincisi MİLLİYETÇİLİK (Başka ülkelerdeki adıyla IRKÇILIKTIR). 

Aslında belki de takılan maskelerin ismi din ve milliyetçiliktir çünkü köklerin anası her zaman EKONOMİYE dayanır. 

Fakat hiç düşündünüz mü bilmem, diğer hangi konular sizce ölürken ve öldürürken bile iyi hissettirebilir? Sanırım, "Abi işte yıllardır işim yok, para sıfır,içim öfke dolu gebertiyorum." dan ziyade "Vatanım için..." ya da " İnancımın gereği uyguluyorum." demek daha bir şaşalıdır.   

Hiçbir din veya millet, diğerinin üzerinde yaptırım uygulama, baskı yapma, benim gibi düşüneceksin davranacaksın tarzı üstünlük taslama hakkına sahip değildir ve olmamalıdır. Etki olmadan tepki gelmez. Bu şartların sağlandığı ortamlarda herkes kendini eşit ve huzurlu hisseder sorun çıkmaz. 


Burada Atatürk'ün milliyetçiliği uyguladığı dönemin özelliklerine girme niyetinde değilim ama artık Fransız İhtilali ile ortaya çıkan ve çok uluslu imparatorlukların yıkıldığı ve küçük ülkelerin kurulduğu dönemle zamanımızın arasında büyük farklar vardır. O dönemde bir ülkenin kurulması için o duygu elzemdi yapıldı ve bitti. Artık dünya, dünya vatandaşlarınındır. Herkes eşit eğitim sağlık hizmeti alma hakkına sahiptir. 

BUNU GEREK DİN GEREK MİLLET VEYA IRK FARKLILIKLARIYLA SÖMÜREN ZİHNİYETLE İŞİM YOKTUR.

O yüzden, Türklüğü öne çıkartan, Kürt vatandaşımız dense de, anne veya baba kişiliğine bürünmüş bir edayla; " Bak, deprem oldu seni Kürtsün hala bağrıma bastım ve basıyorum. Taşlıyorsun, yapıyorsun, ediyorsun (Kürtlükle ilgili genelleme milliyete bağlı ayrımlaştırma) yine de yardım elimi uzatıyorum." tarzı paylaşımlardan sıkıldım. 

Burada, YARDIMA MUHTAÇ KÜRT diye bir şey yoktur, yardıma muhtaç olup bunu minnetle kabul eden veya kabul etmeyi kendince sebeplerle istemeyen İNSAN vardır.

Orada göçük altında kalmış ölümle pençeleşen insan mı taşlıyor küfür ediyor yoksa o bölgeye yardım gelmesini kendi çıkarı için engelleyen politik safta yerini almış insan mı? Bu bile kendi içinde bir sürü cevabı barındırabilir. 

Hatırlayanınız var mıdır bilmem, Türkan dizisi ekranlarda verilirken bölgeye tıbbi yardımın gelmesine engel olan çünkü oradaki halkı kendine göre evirip çevirememekten korkan ağalar vardı. Hala da vardırlar...İşte öğretmenleri, doktorları katleden, sürekli oradaki güvensizlik ortamından faydalanarak ve dini kullanarak insanların beyinlerini felç eden kuvvet bunlardır. Unutmayalım ki eğitilemeyen, sosyal hakların ulaşmadığı, terör dışında ismi cismi anılmayan o bölgelerden bu şekilde insanların çıkması da son derece doğaldır. 

Tepkim çok şeye ama bunlardan en önde gelenlerinden bir diğeri, 

İNSANLIĞINI  BIRAKIP MİLLİYETİNİ VE FARKLARINI ÖNE ÇIKARTARAK TANIMLANMIŞ HABERLERDİR. 

Benim düşünceme göre;

Türk'üm iyiyim doğruyum çalışkanım diye bir şey yoktur, Türk'lerin arasında da diğer her milletten insanda olduğu gibi kötü, ahlaksız, ruh hastası, işkenceci vb özellikten insanlar bulunur.

Türk ordusunun içinde bir sürü Kürt kökenli askerimiz de bulunmakta, şimdi oraya yardıma gidenlerin Kürtlüklerini ve Türklüklerini mi yoksa insanlıklarını mı sorgulayacağız? 


Türkiye coğrafyası sürekli kaynayan bir kazan gibi... İlk okuldan bu yana (sağcılık solculuk ve terör) kırk yaşıma geldim hep aynı konular, şimdi ismi milliyetçilik, Atatürkçülük karşısında Allah'cılık ve din olarak değişti, içinde debelenen ve bir türlü aydınlığa kavuşmayan bir mekanizma işletiliyor. 

Ordunun içinde yaşanılanlar ya da varolanlar paylaşıldığında vatan haini olursun, dini konulardaki soru işaretlerini paylaşsan dinsiz pislik olmakla suçlanırsın. Dışlanırsın. 

Hiç düşünülemez ki her kurumun içinde ismi bembeyaz bir sayfa gibi olması gerekirken bile bir sürü çarpıklık yaşanabilir.  Bütün bu safsatalar bırakılıp da bilime, spora, çevreye bir türlü sıra gelmez. Korkarım dünyanın sonu gelirken de Türkiye coğrafyası üzerinde birbirini yemek için bekleyecek gruplar olacaktır.

DOLAYISIYLA, DÜNYA GEZEGENİ ÜZERİNDE YAŞAYAN BAŞKASINA İŞKENCE ÇEKTİREN, YOLDA YÜRÜYEN İNSANI BOMBALAYAN, YARDIM ELİNİ UZATANA SİLAH DOĞRULTAN, DİNİNİ MİLLETİNİ ÖNE ÇIKARTIP KENDİNCE DİĞERLERİNE BENİM GİBİ DÜŞÜNÜP BENİM GİBİ YAŞAYACAKSIN ALLAHTANDIR, BİZİM LİDERİMİZDENDİR ŞUDUR BUDUR DÜŞÜNCE SİSTEMİNE TAMAMIYLA KARŞIYIM.

TÜRKMÜŞ, KÜRTMÜŞ, ERMENİYMİŞ, İNGİLİZMİŞ, ÇİNLİYMİŞ, YUNANLIYMIŞ... UMURUMDA BİLE DEĞİL!!!!

AHLAKSIZLIK, DUYARSIZLIK, GÖZÜ DÖNMÜŞLÜK O MİLLETİN GENLERİNE KODLANMIŞ BİR ŞEY DEĞİLDİR, İNSAN BAZINDA DEĞERLENDİRİLMELİ, CEZASI DA O KİŞİYE İNDİRGENEREK GENELLEME YAPILMADAN VERİLMELİDİR. BUNUN İSMİ DE HUKUKTUR. EĞER HUKUK DENİLEN MEKANİZMA OLMASAYDI AYNI BU İSTENDİĞİ GİBİ OLAY KAN DAVASINA DÖNÜŞÜRDÜ.

DOLAYISIYLA TERÖRİST, KATİL, TECAVÜZCÜ vb...OLMAYI SEÇMİŞ KİŞİ KANUN KARŞISINDA YAPTIKLARINDAN SORUMLUDUR, BUNA KİMSENİN EMPATİ YAPMASI BEKLENEMEZ.

UMARIM BUNDAN SONRA YAZDIKLARIM YA DA FİKİR PAYLAŞIMLARIM TERÖRİSTE EMPATİ GİBİ BİR YANILSAMAYA GÖTÜRMEZ.

2 yorum:

Mutlu Eller dedi ki...

Düşüncelerim yazıya dökülmüş, sizi okurken bunu hissettim. İNSAN değil mi ki zaten en vahşi hayvan!
İşin Türkiye için bana garip gelen tarafı, bu "ben Türk`üm kardeşim" ya da "Türk`ün Türk`ten başka dostu yoktur" yaklaşımlarını insani olarak görenler devleti nasıl daha çok dolandırırım, vergiden nasıl yırtarım derdindeler. Dini açıdan bakarsak durum bundan farklı değil. Ben insan olarak yaşamaktan bahsederim, din konusunda temel aldığım dürüst, doğru insan olmanın ötesinde olamaz. Ailemi öyle kurdum, çocuklarımı öyle yetiştiriyorum. Yadırganan bir durum belki ama çocuklarımı serbest bıraktım, dinlerini idrak durumu başlayınca seçecekler ya da hiç seçmeyecekler. Ben onları doğru insan olma yolunda kodluyorum, gerisi onlara kalmış.

evinkedisi dedi ki...

Aynen ben de :))) Teşekkür ederim yorum için. Sevgiler...