31 Ağustos 2008 Pazar

Oyunlar, Alışveriş, Nintendo, Playstation Diye Gider

Beni tanıyan bilir ne kadar teknoloji hastası bir insan olduğumu. Pek dişi özelikleri değil gerçi ama olsun, en son çıkan playstation neler getirmiş, internette ilgilendiğim konuyla ilgili olan siteler neler, en son çıkan MSN sürümünün bana kazandırdıkları nedir, second life denilen oyunla neler yapılır :P, Sony lap top'lara nasıl aşık olunur?...gibi gittikçe giden bir soru listesi.

Mesela mega mall'a gitme zorunluluğu doğdu değil mi, bendeniz kıyafetler açısından ancak ihtiyacıma odaklanırım ama oralarda bir elektronik mağazası varsa kesin girmeden duramam. Örneğin ufaklığa almış olduğumuz Nintendo DS için sürekli yeni ve acayip yaratıcı oyunlar geliyor. Nintendogs denilen insanın aklını çıkarabilecek gerçeklikte yapılmış oyunun tahtını hiçbiri alamadı daha ama bir sürü şey var, kelime oyunları, satranç, efendim geçen sefer hadi bir deneyelim diye bakıp beğendiğimiz Dolphin Island...

Dolphin Island...Detay detay detay... İki kardeş ( birini seçiyorsunuz ) olarak gidilen adada, bilmemne amcanın yunusları, katil balinaları, fokları, flamingoları ve bir sürü canlıyı barındırdığı bir yerde geçiyor herşey. Oyunun ilerleyen safhalarında kardeşlerden birinin çevreci görüşleri sayesinde sağlıklı hayvanlar yerine bakılması ve iyileştirilmesi gereken hayvanlara yardım edilen bir yere dönüşüyor ada. RSPCA gibi sürekli denetleme de yapan iki kişinin eşliğinde havuzlara fırtına yüzünden düşmüş ve insanlar tarafından doğaya salınmış olan plastik şişeler toplanıyor, hayvanlara atılmış ağlar sebebiyle verilen zararlar ilaçla onarılıyor, belli aşamalar arkada bırakıldıkça bu sefer havuzun içindeki hayvanları tüm özellikleriyle öğrenme aşamasına geçiliyor, katil balina ve yunuslar eğitilebiliyor ve bu görevlerin ve bakımın hepsi size ait.

Dün, vize yenilemesi ve ufaklığın göz kontrolü için verilen ismi görmeye Dubai'ye gittik. Zamanımız bol bol yettiğinden de hemen gittiğimiz bir alışveriş merkezindeki Virgin denilen elektronik yere girmeyi atlamadık.

Benim lap top'a İngilizce için kelime oyunları indirdim. Hang man, Scrubble...Bazı oyunların kalitesi kötü. Görüntü iyi olmasına rağmen genelde bu nedense Amerikan mallarında olur, mesela Scrabble tuhaf kelimeler yaratıyor. Düşünün ki oraya makinanın kendi aklından koyduğu kelime Oxford'un sözlüğünde yok!!! Oyunları bir saatliğine indiriyorsun, beğenirsen satın alma şıkkını kullanıyorsun. Beğenmedim.

BookWorm denilen bir oyun keşfettim, verilen harflerle kelime oluşturup karşıdaki düşmanı eliyorsun. Ufaklık bayıldı belki onu alabiliriz, bilmiyorum ama bu tür oyunların spelling için büyük yararı olduğunu düşünüyorum. İnternet bir derya olmakla birlikte bilgi çöplüğüne dönüşebiliyor. Neyi aradığını, aranılan bilginin doğruluğunu çok iyi anlamak gerekiyor. Bu merhalede belki binlerce oyun var ama onların içinden en iyisini ve en faydalısını seçmek için araştırmak şart oluyor.

Araştırmak benim anahtar kelimem. Herşey için geçerli, evime alacağın eşyadan tut, kıyafete, oyundan, ne bileyim işte aklınıza ne gelirse. Bir şeyi kabaca almaya karar verdikten sonra hummalı bir araştırma başlıyor benim için. Aynı ürünün farklı yerdeki fiyatları nedir? Aldığım malın özellikleri, anlamıyorsam bu özelliklerin içeriği ne anlama gelir?

Daha önceden görmemiştim. Playstation, çok ciddi dizayn edilmiş bir gaz pedalı, vites kolu ve tabi ki direksiyon icat etmiş. Gaz, fren ve debriyaj var. İnanılmaz bir etki bence yarış oyunları için. Fakat ne kablosuz mikrofonu çıkarttılar daha ne de Wii'deki gibi parçalarda kalite var. Mesela adamların yaptığı atıyorum görüntüyü algılayan tennis oyunu diyelim, raketin dizaynı, kullanılan ürünün kalitesi Playstation'un şu anda piyasada olan uyduruk bilardo ve golf mekanizmasıyla karşılaştırılamaz bile.

Şimdilerde Blue Ray savaş oyunlarından biri Bad Company çıktı mesela değil mi? Wii'nin anladığım kadarıyla oyun başına ürettiği bir mekanizması var. Mesela nedir? Bir savaş oyunu için o oyuna uygun çok kaliteli görünüşte bir silah dizayn ediyor ve sen silahı doğrultarak oynuyorsun.

Playstation'da ise bunların hepsinde kendi kontrol mekanizması kullanılıyor. Çok daha zor ve hareketsiz. İngiltere'de Wii ile oynama fırsatım oldu, örneğin tennis oynarken elindeki alet her topa vurma esnasında aynı hissi yaratıyor titreşimle. Playstation en üstün grafik teknikleri kullansa da bu konularda Wii'nin gerisinde kalıyor. Standlara gidiyorsun, bir Wii'nin ekstra ürün yelpazesine bakıyorsun bir de playstation'ın. Elektro gitar, bu daha önce yazdığım ve görüp çok beğendiğim araba parçaları tamam ama gerisi boş! Sanki piyasaya bir şeyler çıkartılacak ama bekle bekle hala yapılamadı gibi bir izlenim yaratılıyor.

İşte böyle :) Sanırım bizler gibi elinde playstation olanların hepsi bu beklemeyi seçmek zorunda bırakılacak. Şu an gözümüz arkada kalmadan alabileceğimiz ekstralar eye toy ve o dediğim araba parçaları o kadar! Dört gözle biz büyüklere hitap edecek ve hareketleri algılayacak parçalar beklenmekte duyurulur! Kablosuz mikrofonnnn! bir de :)

Yarın okullara açılıyor, hadi bakalım hayırlısı :)

8 yorum:

Fifi Croissant dedi ki...

Ben de PS hastası oldum kısa zamanda... Bir macera oyununa bir hayli takıp günlerce oynamıştık ama oyunun çok kritik bir aşamasında takıldık, bir türlü geçemedik, Osman Kenobi peeeh dedi reddetti devam etmeyi. Oyun 2 kişilik, kalakaldım ben de :(

Beken-Ali dedi ki...

Selam,
Bu kadar tesadüf olur, biz uzun süredir Sinop'taydık, dönünce bloguna girdim ne var ne yok diye. Sadece saatler sonra sen benim bloga yorum bırakmışsın. Kalp kalbe karşı dedikleri bu sanırım.
Benimkileri TV'de görme şansın yok, sanırım benzettin. Belki birgün çıkarız, kim bilir :))
Yürüme konusunda da küçük adam bizi yanılttı sanırım, o gece 1 saat boyunce sürekli yürüdü, şimdi üstünden 10 gün geçmesine rağmen hiç yürümedi. Ahl-i keyif bu adam, ağırdan satıyor kendini. Bizi uğraştırmak hoşuna gidiyordur belki de.
Senden naber? Herşey yolunda mı?

Adsız dedi ki...

Henüz edinmedim ama şu wii oyunlarını denemek artık şart oldu..Okullu kızına sevgiler..

evinkedisi dedi ki...

Magissa;

Nedir o iki kişi oynanan oyunun adı? Bir öğrenebilir miyim? Çünkü oyunlar genelde playstation'da özellikle bir kişilik, ben de öyle grup oyunları istiyorum ama...Bir de o takılıp kalmak sanırım bütün oyunlarda oluyor, insanın bir noktadan sonra tekrar yapmak içine fenalık getiriyor.

Ali Candaş'ımın annesi :)

Hoşgeldin :) Sinop umarım iyi geçmiştir. Ufaklıkların gelişimi bizim mehter takımımıza benzeyebiliyor bazen, iki ileri bir geri :) Sanki gerçekten de babayla Ali Candaş'dı tv dekiler, saniyelik bir Tarabya sahil çekimiydi. Olsun, o sebeple hatırlamış oldum. Sevgiler.

Melike'cim;

Wii, playstation özellikle bu ikisi, farklı müşteri çizgisine hitap ediyorlar. Wii'de daha ailecek oynanabilen ve hareket anlamında da katılabileceğin oyunlar var ama grafikler playstation'ın yeni çıkarttığı ve blue ray filmlere uygun olan oyunlarının yanında çok basit kalıyor. Grafik anlamda yazdım, tekrar edeyim. Ayrıca şu aralar playstation alınmasını çocukluya şöyle önermem, 60 GGbaytlıklar bitti, 80 liklerin geriye dönüşümlü yani PS2 oyunlarını oynatıp oynatmayacağı bilinmiyor henüz ve bu durum evdeki çocukların aleyhine. Çünkü bütün basit grafikli ve şirin konulu oyunlar PS2'de kaldı. Ben o konuda şanslıyım, herhalde UAE de kalan en son 60 lık PAl olanını ben aldım ve şimdi iki tarafı da memnun edebilecek bir oyun arşivi oluşturulabilir.

PS alacak iseniz bekleyin derim. Wii için de grafikler anlamında bir beklenti içinde olmayın ama şirin. Bize PS ı aldırtan grafik hastalığımız oldu. Yeni çıkan oyunlar neredeyse film kalitesinde.

Adsız dedi ki...

Sağolasın evinkedisi ama ben kendim için istiyorum...

Adsız dedi ki...

Yahu mahsus mu yapıyorsun? Bakıyorum yoksun...Neden bu mahrumiyet? hadi yaz artık ne olursa olsun hadiiiii..

evinkedisi dedi ki...

Balaanne Melike'cim;

Şu aralar hormonlarla ilgili olan sorunlardan mütevellit Necefli Maşrapa koymayı yeğleyebilirim. Kendimi iyi hissetmiyorum. Bir süre ara! Ve özürler gerçekten, yazabilir hale geldiğimde hemen başlayacağım söz!

İlgi ve alakaya, isteğe ve şevkate de çoook teşekkürler :)))

Adsız dedi ki...

Geçmiş olsun o zaman..Hadi iyileş de yaz o zaman. Balanne.com'a misafir ol da beni oku o zaman.