1 Ekim 2008 Çarşamba

Ahlaksız Zihniyetin Kurbanları

Evet, evet! Hiççç abartmıyorum! Dünya üzerinde olagelen, fark etmeden, düşünmeden, ayırmadan uyguladığımız, kendi bedenlerimizi, onu bırakın minnacık yeni doğacak, içimizde oluşmaya çalışan yaşam tomurcuklarını zehirlediğimizi bilmeden aldığımız, bizlere dayatılan bir sürü ilaç...

Hatırlayacaksınız, hamile kalmadan önce gideyim de sağlıklı mıyım değil miyim anlayayım dediğim doktorlardan biri yedi yıldır bir çocuk yapmama fikrine şaşırıp, üstüne üstlük bir de kendi kendine salakça teşhis koyup bir sürü ilacı vermeye kalkmıştı da şu aralar magazinlere konu olan bir sürü salak ikiz annesi kadınlar gibi " Eyvah! Anne olamayacak mıyım?!!!!" sendromlarına girdiğim sanılmıştı. Çoğunun hamile kalmak için pompalama ilaçlara maruz bırakıldıklarını okuyoruz. Sanki elli yaşına geldik de " Anaaaa çocuk yoookkk ne yapacazzz?!" diyoruz. Hayret bir şey!!!

Bu, dakika bir gol bir anlamında yaşananlardı. Doktora neden gidilir? İlaç almak için! Bunun başka bir alternatifi var mıdır ki onlara göre?! Bu yaratıklar kocaman bir camianın kuklaları arkadaşlar! İlaç yazmayan doktor başarısız, ilaç alamadan eve gelen hasta elini boş hissetmelidir yeni dünya düzeninde artık!!!!

Şimdi üzerine çok fazla duygu yüklemeden, ne olacağını bilmediğimiz yeni bir yola çıktığımızı haber vermek istedim. Ben dokuzuncu hafta içindeyim şu an. Beşinci haftadan beridir de artarak hayatımı ele geçirmiş olan mide bulantısı, baş ağrısı, aklınıza gelecek normal hayatta düşünmediğimiz milyonlarca kokunun bileşim atağından dolayı derin bir depresyon içindeydim. Biliyordum zaten.

Bilgi sonsuz...Bazısını okuyorsunuz mantığınıza ters geliyor, o insan biliminsanı olsa bile bu böyledir benim gözümde. İlk hamileliğimde " Anneye Mektuplar" diye bir doktorun yazdığı kitabı bulup, " Yaşasın hamilelikle ilgili dürüstçe yazılmış bir mektup dizisi!" diye üzerine atlamıştım. Atlamaz olaymışım, adam diyordu ki; " Kocasını sevmeyen kadın kusarak içindeki canlıyı aslında dışarı atmak ister."

Bazı yerde yazıyor; " Her hamilelik birbirinden farklıdır, aynı bedende yaşansa bile." Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler" kitabında da diyor ki; " Birincisinden sonraki hamilelikleriniz diğerlerinin genelde tekrarıdır." " Hamileliğiniz genelde genetik faktörlere de dayanır, aile geçmişinizde annenizin ya da kız kardeşinizin hamilelikleri size yol gösterebilir."

Tamam! Mantıklı. İlk hamileliğime bakıyorum... Birincisi çok gençtik, istemedik ama Türk filmlerindeki gibi başladı. Yedinci hafta içindeyken bebeği aldırttım. Ama hiç unutmuyorum trenle işe giderken öyle bir fenalık hissi geldi ve soğuk soğuk terleme, mide bulantısına eşlik etti ki adamın birini yerinden kaldırmak zorunda kaldım. Kürtaja gidene kadar midem allak bullaktı, dönüşte hafiflemiştim.

İkinci hamilelik...İkizler...Üç ay korkunç bir dönem. Kusmalar, böğürmeler, hayatımın zindana dönüşü...Hadi dedik ikizdir, ikiye katlayalım. Ama anlaşıldı ki benim bedenin ( yani bir nevi makinanın hormon dengesizliğine verdiği tepki hayatı durduracak, beni hasta edecek boyutta )

Üçüncü hamilelik...Biliyorsunuz 10.hafta düşük. Torch testi ve CMV diye bir virüs.

Bu şartlar altında bir bakalım...Gittiğim doktor bana acil olarak hastaneye gelen kadın. Güvenilebilecek görüntülü, ilgili ve yumuşak. Ekibi çok sevimli, tek başıma kotarabileceğimi düşündüğüm bir ortam yarattılar hep beraber. Sağolsunlar, varolsunlar...Ammmaaaaa...

İlk görüşme, yedi hafta içindeyken yapıldı. Beşinci haftadan beridir de mide bulantısı başlamıştı. 10 haftalık düşük olduğunda da bu sefer başka doktor hemen cart curt mide bulantısı ilacı veriverdi. Aldım eve geldim ama bir iki kere ancak almışlığım vardır, ilaç sevmem, hele de organlarını oluşturmaya çalışan bir canlı varsa içimde hiç aklıma yatmıyor.

Ama bir yandan öyle bir piyasa oluşturulmuş ki benim de hamileliğim ve doğumumdan yana koca yedi sene geçmiş, insanı " Acaba teknoloji gelişti mi bu konuda?" ya da " Bu doktorlar bu ilaçları şakır şukur veriyorsa demek ki yan etkisi yok bunların, yaşasınnnn!" a kadar varan düşünce seli gelip geçiyor akıldan. Yalan değil, insanı kendisiyle çeliştiriyorlar. Kendi sağlıklı düşünce sisteminden bebek ve hastanın hayatıyla oynama pahasına deney tahtasına çeviriyorlar.

Doktor, mide bulantısının hissedilmesinden ötürü bunun sağlam bir hamilelik olduğunu söyledi. Evet, gariptir benim 10 haftalık giden beni pek de sarsmamıştı hani. Demek ki bir yerlerde eksik kalan bir şeyler vardı O'nda. Kalp atışlarını ilkine nazaran takır tukur dinledik. Görüşme odasına geçtik.

Hemen başladı ilaç yazmaya..." This baby is precious!" dedi bir de, sanki diğer bebeler değerli değilmiş gibi. Aspirin, az dozda, ha bir de hormon ilacı... O an diyorum ya anlamıyorsunuz, heeee diye bakakalıp, elinizde reçeteler haydaaa! eczaneye. Bir de sağlık sigortası mantığı çalışıyor tabi ki, yazılan ilaçlar hooppp cebe. Sanki rengarenk şekerler alıp da gelen çocuk edasıyla, hoplayıp zıplayarak eve...Yaşasınnn rengarenk ilaçlarım oldu benim de :))))

İki gün aldım ilaçları...Sonra bir arkadaşımla konuştum. Babası jinekolog O'nun. Şimdi emekli ama bu piyasayı en yakından tanıyan adamlardan biri işte. İşin içinden gelme. " Sürün ama alma bebek varken." dedi yaşımla yaşıt dostluğumuz olan arkadaşım. O an, hani bir şeyi düşünürsünüz, yaptığınızın yanlış olduğunu bilirsiniz ama bir kişi ile konuşmak noktayı koyar ya... Hemen benimkine gittim, bilgisayardan araştırdık yine.

Ulan!!!! Benim düşük geçmişim bir tane bebekle sınırlı, test yapılmıııışşşş, sonuç CMV çıkmış mı?! Tamam, demek ki annenin hormonlarında, bebeğin DNA'sında, vajinada bir sorun yokkkk! Erken doğum ikizlerde çok sık yaşanan en önemli sorunlardan biri. Serviks'e bakılmış, temiz çıkmış mı? Peki, o zaman hiçbir bulgu yokken aspirin ve hormon da nesi?!!!

Hormon ilacının mide bulantısı ve baş dönmesi yan etkilerinden, ben zaten ölüp ölüp diriliyorum. Bulantı ilacı ancak anne kusmaktan bebeğini besleyemeyecek durumda ise verilmesi gerekenlerden...Yan etkileri tartışılıyor. Aspirin, en muamma olan. Bir kısım doktor " Aman ne iyi kan akışını rahatlatır bebeğe güzel kan gider." diyor, bir kısmı " Aman sakın yanına bile yaklaşmayın bebeği eritir!" diyor, iyi mi?!

Düşünüyorum...Ben kusmaktan ölüyorum dedim mi?

Hayır, midem bulanıyor dedim, o da çok normal.

Sigara, alkol kullanımım var mı ki bebeğe yeterli kan gitmesin?

Hayır!

Yaşlılıktan dolayı hormon üretimimde bir eksiklik tespit edilip arka arkaya üç düşük yapmış mıyım?

Hayır!

Düşük sebebimin ne olduğu ve tamamıyla dışardan gelen bir etken olduğu orada kabak gibi gözüküyor mu?

Evet!

Bu şartlar altında üç buçuk haftadır hiç ilaç kullanmadan mide bulantısı sebebiyle süründüm. Hayatım durma noktasına geldi. Yazdığım yazıları koyarım, öyle bir psikolojiden şu anki aşamaya geldim.

Nasıl mı?

Geçenlerde mide bulantısı ve hamilelik olarak araştırıyordum. Bir forum'a denk geldim. Hanımlardan birisi " Sea Band" denilen bir şeyden bahsetmişti.

Mekanizma akupunktur üzerine kurulu. Şu an iki kolumdalar ve tenis oynarken takılan, terlemeyi önleyen havlu bilekliklere benziyorlar. Bir farkla, plastik bir düzenekle bileğin iç kısmına basınç uygululanıyor.

Buralarda " Boots" dan bulduk ama Türkiye'de alternatif tıp tan da bir şeyler satan eczaneler açılmışsa bilemiyorum, belki vardır. Yoksa, " Sea Band" olarak Amazon.com'dan araştırın. Fiyat komik, Türk lirası ile 10 YTL bile değil.

Yan etki var mı?

Yok!

Vücuda verilen bir kimyasal var mı?

Yok!

Etkisi var mı?

Yüzde yüz!!!

Ayağa kalkacak, insanlarla yüzleşecek, kendime bakacak halim yoktu diyorum. Şimdi hafifce hissedilen bir mide bulantısı var ama varla yok arası!!!!

Binlerce yılın birikimi ile yapılan ve ilaca beş çeken bir şey işte bu! Ben hayatım boyunca hipnoza, akupunktura, Reiki'ye hep açık oldum. Bunları yapıyorum diye ortalara saçılan, çok ruhi olduğunu iddia eden palyaçolardan bahsetmiyorum. Bu bilgileri içselleştiren insanlar zaten kimin ne olduğunu çok çabuk anlar. Ancak bir şekilde düşündüğüm şudur ki, işinin ehli olanlarda bıkmış artık herşeyi para basmak için kullanan adilerden.

Peki bizim kendimize düşen nedir? Her zaman onu söylüyorum. Tüketici seçim konusunda özgürdür ve bilgilendikçe de bu böyle dalga dalga yayılacak.

İşte, bütün bunları paylaşmak adına yazdım yine. Kendimi durduramadım, bekleyemedim. Zira bilgi paylaşıldıkça büyür. Ve ben suskunluktan aşırı derecede nefret eden bir insanım. Şimdi iki kolumda bana bunu yazma gücünü geri veren " Sea Band" a da gidip yazacağım. İyi ki herşeyi kimyasal yüklemelerle çözmenin yanlış olduğunu anlatacak olan bunun gibi zihniyetler de var ya ortada! Yoksa bırak hamile kalmayı insan yaşamından beziyor yahu!!!

Hayatın her alanını sünger gibi yaşamamak adına araştırın, okuyun ve DÜŞÜNEN İNSAN olun arkadaşlar, başka bir şey demiyorum.

15 yorum:

Justin Biebery dedi ki...

Öncelikle tebrikler Evkediciğim. Google'dan şöyle bir baktım da Sea Band olayina, benim trende otobüste kitap okumaya çalışırken yaşadığım mide bulantısına da çare olacak gibi görünüyor. En kısa zamanda deneyeceğim. Bilgi paylaşıldıkça değer kazanır! Teşekkürler.
F.

Adsız dedi ki...

Önce hayırlı olsun yeni fetus'un. Şimdi iyi bayramlar..Öyle savunulacak birşeyi yok gereksiz yere yüklenen ilaçların ama ama be hem sağlıkçı(asıl meslğim laborantlık) ve dr eşi olarak biz sağlıkçıların ne kadar yalnış anlaşıldığımızı görüyorum. Belki şu an iç güdüsel olarak savu nuyorum lakin insanlarımız özellikle Tr de yaşayanlar ve de hekimin önce hastalıktan koruyucu olduğunu bimiyorlar. Tevi sırasında tabii ki bir takım kimyasallarla düzenleme yapılıyor. Ama gerektikçe. Ama hasta ve ya yakını o kadar salak olabiliyor ki bazı şeyleri zamana bırakıyorsa dr(en basit örnek grip illa yatak istirati gerek) eğer ilaç yazmamışsa dr kaka oluyor. Ya da ne bileyim ben laboratuarda çalışırken check-up için gelirler neticesi temiz çıkınca üzülürler ;- ee şimdi boşuna mı para dedik biz bu tahlillere derler. Ne yani kansersin 3 aylık ömrün kaldı desem daha mı iyi....Biz bu duruma sosyal endikasyon diyoruz. Bazen insanlar o kadar kendilerinden bedenlerinden şikayet ediyorlar ki doktor kar zarar oranıyla biraz da plesebo etkisi yapar diye ilaç yazar.Hele Tr de korkunç bir ilaç israfı var kadın hasta vücudunda kan namına birşey kalmamış hemoglobini 7,5 ler de kadın hala pekmez yesem ilaç olmasa olur mu diyo o boşalmış demir deposunu kadın cahilliği ve pekmezle doldurmaya çalışıyor. Ahh evinkedisi nelerle bizler uğraşıyoruz bir bilsen.. neyse konuyu çok dağıttım...

evinkedisi dedi ki...

Sevgili F.

Bana faydası oldu, umarım sen de bu konuda memnun kalırsın, olumlu ya da olumusuz sonuç ne olursa olsun paylaşman dileğiyle...

Balanne Melike'cim;

Yalnızca Türkiye değil, belki de görüldüğü üzere dünyanın her yerinde bu sorunlar gerek tüketici gerek üretici tarafından yaşanmakta, eminim. Hiç bir konunun tek bir bakış açısının olmadığından da eminim ayrıca. Ancak, hastanede iki ay kalmış, gecesini gündüzünü doktorlarla geçirmiş bir insan olarak kendi çocuğuna iğne yapamayan, ticaret ve prim yapma anlamında herkeslere şeker niyetine dağıttıkları ilacı kendi çocuğuna veremeyeni de gördüm. Her sektörün ahlaksız tarafı da vardır, ahlaklı, işini insan gibi yapan tarafı da...Ama benim burada yazmaya çalıştığım işte tam anlamıyla ahlaksızca ilaç yükleme mekanizmasının anlatımıdır. Hamile kalma konusunda hiçbir sorunu olmayan nice insana yapılan ilaç pompalamaları, benim gibi arka arkaya bilinmeyen sebeple düşük yapma geçmişi olmayana " Aman bu ilaçları vereyim de işi sağlama alayım" mantığı çok ters ve tersten de öte yanlış. Bu bilinerek yapılıyor. Karşısındayım ve sonuna kadar da ne görürsem sonuna kadar karşısında duracağım. Ha, ilaç almayınca üzülenleri de biliyorum, gereken zamanda gereken miktarda alınan ilaçlardan bahsetmiyorum zaten.

Bu arada uzun yorum için teşekkürler diyorum. Ben de uzattım sanırım.

Ingiltereden Alisveris dedi ki...

merhaba evin kedisi tebrik ederim umarim hersey yolunda ve kolay gider .. sea bandi bir kenar not ettim belki bir gun ihtiyacim olursa diye. bende pek ilac traftari degilim. cok nadirdir ilac aldigim . cok gerekmedikce kullanmamali bence de .universite yillarimda cok yoruluyorum filan diye okulun mediko soyaline gidip vitamin filan yazmasini istemistim doktordan. doktor bana oturup iki saat ilacin icinde ki boya miktarindan ondan bundan bahsedip ilaclardan alacagim vitamini bir meyva sebze yiyerek giderebilecgimi soylemisti. o zamnalr aman ya yaz bi ilac demistim icimden kizmistim doktora ama iyikide almamisim kulanmamisim. kisa bir ani iste. sevgiler ve tesekkurler sea abnd paylasimin icin

Adsız dedi ki...

Ben seni anladım evinkedisi..Ahlaksız zihniyet için tutumuna ben de desteğim olabildiğm kadar..Sevgiler..

Fifi Croissant dedi ki...

Evin bir pisisi daha olacak demek, tebrik ederim! :)

İlaç yazma konusunda; bir de senin tam tersin olan hasta tipi var yalnız. En azından burada - başka ülkeleri bilemem. Doktor ilaç yazmazsa yeterince beni ciddiye almadı diyen, veya bilmiyor bu adam bu işi diyen... Geçen yıl doğum yapan bir arkadaşım, aynı bu bulantı konusunda "bi ilaç yazar insan, onu bile yapmadı" demişti doktoru için. Sonra kafasına göre şişe şişe gaviscon şurubu içti deli.

evinkedisi dedi ki...

Sea band'ı kullanmaya başlayalı bugün üçüncü gün oldu. Zaman zaman mide bulantısı varlığını belli ediyor, hatta boğazıma kadar gelip gittiği de oldu. Bilmiyorum ama olmasalardı felaketleri oynadığımı da söyledim. Arada sırada oluyor bu anlattığım, ilaç kullanıp yan etkilere maruz kalmaktansa yine de minnetarım 4000 yıllık bu Çin birikimine! Valla Allah razı olsun!

Bebeğe gelince...Bu kadar kötü hissedip de bloğa falan gelemeyince, insanlara açıklama yapamayınca yazdım ama artık ucu açık, her an her şey olabilir, kendimizi çok kaptırmıyoruz :((

Ben özlemişim buraları, iyi ki varsınız ve paylaşabiliyoruz, hepinize teşekkür ederim :))

miso dedi ki...

Evinkedisicim,
Canım benim, hayırlı uğurlu olsun, yüzünüz hep gülsün. İlaçlara tepkin konusunda da sana yürekten katılıyorum. Ne aspirini allah aşkına? Ve neden hormon? Ben yalnızca destekleyici bir vitamin almıştım.

Sen huzurlu ol, yoldaki sıpayı düşün ve gülümse. Yemişim ilaçları :)

marruu

Adsız dedi ki...

Sen ne diyorun Allahaşkına! Buraya tamamen haz almak için geliyorum asıl senin bizimle paylaştıkların çoook güzel. Şu koluna taktığının tıbbi olarak karşılığını bilmiyorum ama alternatif tıbbın en azından insana pozitif düşündürüp hissettirdiğini biliyorum. Umarım ortalama da olduğu gibi en geç 16. haftada şu bulantıların son bulur..sevgiler..

evinkedisi dedi ki...

Miso'm :))))

Canımın içi, inşallah, amin!!! Diyorum ya bebeğin gitmesi bir yana, kendi bedeninde olanlar, haftalarca çekilenler...

Bugün doktora gittim benim hesaplara göre dokuz hafta, doktorun hesabına göre dokuz hafta artı iki günmüş. Geldiğimzde açlıktan ellerim titriyordu. Şimdilik herşey olumlu gidiyor, geçen sefer bu aralar kaybetmiştik :((

Hormonun açıklaması efendim bebeğin rahime daha kuvvetli tutunabilmesi, aspirin ise kan damarlarının açılması ve bebeğe daha rahat kan gitmesi...Hala tatmin olmadım bu açıklamalardan ama doktoru seviyorum sevecen ve anlayışlı.

Melike'cim;

Yahu sen benim çok iyi hissetmemi sağlıyorsun biliyor musun? Çoook teşekkürler :))

Adsız dedi ki...

:))

elektra dedi ki...

aaaaaaa ve de yine aaaaa ve de yine aaaaa:))) yahu koca yazı boyunca yanlış mı anlıyorum yoksa bebek mi geliyor hakketten diyerekten yaz daki tüm detayları atladım. ama sinirli olduğunu fark ettim yani, sinirlenme yahu:)) hadi bakalım hayırlı uğurlu olsun. tahtaya da vurucam şimdi. çoooook öperim:)))

evinkedisi dedi ki...

Elektra'cık;

Aslında yazıda en az önemli olan kısım o, yani o yazıyı yazmamdaki yegane sebep bebeğe mebeğe bakılmadan pompalanan ilaç sektörüne ateş püskürme durumları :))) Sinirli mi görünüyorum, yoooo! Yalnızca tam anlamıyla sürünüyorum...Bu mide bulantısı beni mahvetti, sea band sürekli etki gösteriyor mu emin değilim artık :(( Belki de haftalarca yalnızca yıkanmak uğruna çıkartılmak suretiyle kullanılınca etkisini taze tutamıyor ne biliyi yaaa :(((

Çok öptüm.

Adsız dedi ki...

Tebrikler ikinci hamileliğin için..
Doktor banada progestan adında bir hormon ilacı verdi 3. aya kadar içmem gerekiyormuş.Şimdiki doktorlar işi garantiye almak için risk olmasada veriyor böyle ilaçları. Aldığın hormon ilacı o mu acaba? rahim duvarını kalınlaştırıyormuş duyduğum kadarıyla ve bebek daha sıkı tutunuyormus anne karnına..

ESRA

(sana mail attım umarım okursun)

evinkedisi dedi ki...

:)

Evet, evet aynen herşeyi garanti altına almak...Ama bu alınan her ilacın yan etkisi var. Bir yirmi yıl sonra buraya yazıyorum şöyle diyecekler " Aaa biz çok hata yaptık pregesteron'u çekiyoruz piyasadan" Tıpkı yıllarca verilen bir sürü ilaçda yapıldığı gibi de burada bir de bebekler işin içinde.

Yazdığın maili de aldım, CMV anne bebek karnındayken yakalarsa ya bende olduğu gibi fetusu öldürüyor ya da sakat bırakma riski olabiliyor. Benim doktorum zaten kanama ve düşük durumunda gittiğim için yaşasaydı da alırdık falan demedi. Zor bir durum. CMV bir virüs ve yazdığım gibi yetişkinde hamile de değilsen soğuk algınlığı şeklinde geçen önemsiz bir şey, vücuda girdikten sonra ancak Aıds falan gibi savunma mekanizmasının aşırı derecede kırıldığı durumlarda ortaya çıkıyor onun dışında faktörsüz bir şekilde bekliyor. Benim öğrendiğim bu, çözümü falan yok tamamıyla eşşek şansı.

Zor yahu ne diyim? İkinci bebekde bunun fetüse geçişi o da etkin olursa %2 diye okudum. Amerika'daki istatistiklerde %80 yetişkin 40 yaşına kadar farkında bile olmadan virüsü alıyorsa...