16 Haziran 2018 Cumartesi

Cahillik

Çok ciddi bir şey ve ayrıca bulaşıcı.

Neden denilecek olursa, insanlar da tüm sosyal diğer canlılar gibi birbirine bakarak, hareketleri taklit ederek öğrendikleri için. Babamın bir lafı vardı eskiden. "Her gelen yeni nesil, bir öncekinden ancak bir gömlek atabilir." derdi. Sebebi buymuş. 46 yaşımda anladım.

Kindle'ın kitap okuma aletini yıllar önce edinmiştik, evdekiler İngilizce okuyorlar diye ama benim E-kitap açlığım hiç bitmedi, yıllarca kıvrandım durdum, bu bizler gibi değişik ülkelerde yaşayan insanlar Türkçe kitaplara nasıl erişecekler diye söylenirdim.

Türkçe kaynakların İngilizce karşısındaki mağlubiyetini hiç saymıyorum, zira bir sözcüğü İngilizce arattığınız zaman internet bunun cevabını tak diye gözünüzün önüne koyuyor zaten. Ama geçen sene bir şey keşfettim, birileri sesimizi duymuş olmalıydı ki D&R Kobo'yu getirip standına koyduğu gibi içinde de Türkçe e kitapları sattığını duyurdu.

"Evreka!" diyerek üstüne atladım aletin. Hala büyük bir mutlulukla kullanıyorum, tabletlere de Kobo'nun uygulaması indiriliyor olduğundan, kitapları dışarda heryerde tabletle okuyup, gece yatmadan önce kekin üzerindeki krema deyimine uyacak şekilde Kobo'mu tek elimle tutarak kitaplarımı deviriyorum. Evet, buraya kadarki kısım giriş ve aslında söyleyeceklerimle hiç bir alakası yok :)

Diyeceğim odur ki, yapılan yorumlarda hadi siz diyin reklam, ben diyeyim şaftı kaymış zeka(-sızlık örneği) dolup dolup, taşa taşa, üzerime üzerime doğru seyirtiyor.

Şu aralar okuduğum bir kitap "Mahrem-Gizli Belgelerle Türkiye'nin Sırları" Hadi destur! Başlığa bakıp sekiz takla atarak alıyorsun değil mi kitabı? Bir başlıyorsun okumaya ki komşu teyze Mefküre hanım'ın naifliğinde, içinde gerçek aktörlerin olduğu (tek gülmediğim ve kafamda kocaman soru işaretlerinin salto atmadığı) mahalle dedikodusu kıvamında Wikileaks CIA. Bir tanesinde diyor ki Amerika'nın Türkiye konsolosu X şahsı (isim hafızam sıfır) "Türkler bizi sevmiyor!" Böyle, Ah canıımmmm! vallahi sen beni yanlış anladın Mefküre teyzem! diye sarılasın geliyor rapordaki şahsa. Seviyoruz biz sizi, olur mu öyle şey yaaaa ayıp ettin sen..."

Yani oku oku kriptolar bitmiyor ama sen de ben de gitsek çıkışta aynı saflıkta şeyler yazarız. Kitap bu anlamda Amerika'nın kendini aklaması ve bizi sevmeyen ölsün! hıçkırıkları içinde bitirilemeyebilen bir hale geliyor. Öyle ki, yani kendi sınırları içinde kalan insan hakkında istihbarat Türkiye'den bakkal Hamdi'nin ne dediğine bakıyor şekilde...Hiç tatmin olmadım. Satılmış medya kokusu heryeri sarmış sanki. Belki de bu wiki ler leaks edilmek istendi? Yani, anladın sen onu, honki ponki toriro.

Yine elimde Hanefi Avcı'nın kitabı, ismi de konulmuş, pek bir şahsına münhasır, pek bir iç gıdıklayıcı Haliç'deki Simonlar. Etnisiyeden hoşlanmam, o yüzden kitap hep gözüme gözüme girdi ama almadım. Hadi sizi Suriyelilerrrr, aman da cicim canım Türklerrrr, hiç bana göre değil. Her milletin ortak bir noktası var homosapiens olmaları. Nedir o da?  İnsan ortak paydası. Neyse efendim Simon da Haliç'de kitabın epey bir başında birer yerde geçiyor ki alaka ilgi yok, Haliç'in mide alt üst eden kokusu ve bir şahsa Simon adının takılması dışında. Kitap hiçbir şekilde bir gruba veya olaya bağlı kalmadan yıllar içindeki yaşanan polisiye olayları anlatıyor. Bu da bu mudur? Kitabın adı nedir? Tanıtım yazısında anlatılan nedir? Okuduğum nedir? Bitireyim ben mi yanlış anladım diye baştan sona tekrar bakacağım, söz!

Buradan çıkaracağım çağırışımlar var tabi ki, ya bizimkiler reklam yapacağım derken reklam mı yalancılık mı bir karar veremiyor ve "Hah abi! Bak bu satar kesin!" diyor, ya aynı kapalı çarşıya gittiğin zaman dükkanından yakana yapışıp seni içeri çekmeye çalışan yapışkanlığı mal satmak sanan ahmaklık burada da kendini gösteriyor veya hayali ihracat yapan insanın mantığı... Çok zeki ya (!) yapsa yapsa bir kere yapar o ihracatı, sonra hayatının geri kalanını ağzı tavana bakar şekilde aç geçirir.

Çünkü cahilliğin getirdiği o çok uyanıklık hali bir şekilde insanları kendini bilmez, çok önemli şahıs zannettiriyor ya... Aldanmayınız sevgili kardeşlerim! Önemli olan cahillik değil, kendini kurnaz tilki sanırken düşülen o komik hal... Oluyor. Saygılarımla. 

Hiç yorum yok: