Diyorlar ki "Senelerdir aynı dili konuşuyorsun, bana şu makaleyi bir çeviriversene"
Herşeyden önce, çeviri bir dili konuşurken yapılabilecek kolay bir şey olsaydı, o zaman üniversitelerin çeviri bölümleri olmazdı, bu bir.
İkincisi, o dilde konuşmak ile makale çevirmek arasında büyük bir uçurum vardır. Konuşma dili denilen kısmın kullanıldığı ve tekrarlandığı (aynı zamanda bu şekilde öğrenildiği) kısmın dışında farklı konu bazında, farklı kelime dağarcıkları mevcuttur. Yani her konunun kendine göre bir sözlüğü vardır.
Akademik olarak İngilizce'ye hakimiyet ile konuşma ingilizcesine hakim olmak aynı şeyler değildir. Bu, ana dili İngilizce veya Türkçe olan bir insan için de geçerli. Akademik dil kullanımı, kendi okullarında uzunca bir zaman aralığında pekiştirilecek bir süreç. Öyle hop diye oluşan bir şey değil. O dilde bol bol, yıllara yayılan şekilde okumak, yazmak gerekiyor. Dili konuşan ama iyi bir eğitim almamış insanla, akademik olarak kendini geliştirmiş, kitaplar devirmiş bir insanın kelime dağarcığı bir olabilir mi?
Çeviri yapabilecek bir insan her iki dili ana dili kadar iyi bilmek, kullanmak durumunda olan kişidir.
Çeviri bir cümleyi alıp kelime kelime çevirmek anlamına gelmediğinden hala google çeviri programı yetersiz kalmakta. Çünkü çeviri yapan kişi önce okur, okuduğunu anlar ve diğer dilde o cümleyi tekrar yazar!
Bu anlamda aslında tekrar yazılmış cümleler aynı çıkarıma gelse de birbirinden farklı çeviriler söz konusu olabilir.
Ben bir şeyi İngilizce'den okuyup (akademik farklı konulara dahil değilse, örneğin tıp, mimari, mühendislik vesaire...) Türkçe'ye çevirebilirim çünkü Türkçe'ye kelime dağarcığı olarak daha hakim durumdayım ama tersi asla söz konusu bile olamaz (kendim için konuşuyorum)
Bunun okuluna gitmek, eğitimini almak eğlenceli olabilirdi diye düşünüyorum.
Çok iyi çeviri yapıp, o dili pratik hayatta kullanamayan bir sürü insan da vardır örneğin.
Buradan çıkan sonuç şu; Dil yaşayarak öğrenilen bir şey, konuşuldukça ve o ortamda karşılıklı diyalog için mecbur kalındıkça konuşma dili, akademik makaleler yazdıkça akamdemik dil gelişir.
Kullanılmayan ve pratiğe aktarılmayan hiçbir bilgi öğrenilemez.
Herşeyden önce, çeviri bir dili konuşurken yapılabilecek kolay bir şey olsaydı, o zaman üniversitelerin çeviri bölümleri olmazdı, bu bir.
İkincisi, o dilde konuşmak ile makale çevirmek arasında büyük bir uçurum vardır. Konuşma dili denilen kısmın kullanıldığı ve tekrarlandığı (aynı zamanda bu şekilde öğrenildiği) kısmın dışında farklı konu bazında, farklı kelime dağarcıkları mevcuttur. Yani her konunun kendine göre bir sözlüğü vardır.
Akademik olarak İngilizce'ye hakimiyet ile konuşma ingilizcesine hakim olmak aynı şeyler değildir. Bu, ana dili İngilizce veya Türkçe olan bir insan için de geçerli. Akademik dil kullanımı, kendi okullarında uzunca bir zaman aralığında pekiştirilecek bir süreç. Öyle hop diye oluşan bir şey değil. O dilde bol bol, yıllara yayılan şekilde okumak, yazmak gerekiyor. Dili konuşan ama iyi bir eğitim almamış insanla, akademik olarak kendini geliştirmiş, kitaplar devirmiş bir insanın kelime dağarcığı bir olabilir mi?
Çeviri yapabilecek bir insan her iki dili ana dili kadar iyi bilmek, kullanmak durumunda olan kişidir.
Çeviri bir cümleyi alıp kelime kelime çevirmek anlamına gelmediğinden hala google çeviri programı yetersiz kalmakta. Çünkü çeviri yapan kişi önce okur, okuduğunu anlar ve diğer dilde o cümleyi tekrar yazar!
Bu anlamda aslında tekrar yazılmış cümleler aynı çıkarıma gelse de birbirinden farklı çeviriler söz konusu olabilir.
Ben bir şeyi İngilizce'den okuyup (akademik farklı konulara dahil değilse, örneğin tıp, mimari, mühendislik vesaire...) Türkçe'ye çevirebilirim çünkü Türkçe'ye kelime dağarcığı olarak daha hakim durumdayım ama tersi asla söz konusu bile olamaz (kendim için konuşuyorum)
Bunun okuluna gitmek, eğitimini almak eğlenceli olabilirdi diye düşünüyorum.
Çok iyi çeviri yapıp, o dili pratik hayatta kullanamayan bir sürü insan da vardır örneğin.
Buradan çıkan sonuç şu; Dil yaşayarak öğrenilen bir şey, konuşuldukça ve o ortamda karşılıklı diyalog için mecbur kalındıkça konuşma dili, akademik makaleler yazdıkça akamdemik dil gelişir.
Kullanılmayan ve pratiğe aktarılmayan hiçbir bilgi öğrenilemez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder