8 Ekim 2016 Cumartesi

Macbook Pro ile Ipad Pro Çifte Kumruları.

Bugün Ipad Pro (tablet) ve Mac Pro (lap top) hakkında yazmak istedim. İsimler biraz kafa karıştırıcı...

Evet, Apple ürünleri pahalı, diğer alternatiflere göre oldukça yüksekte kalıyor fiyatları ancak tüm software ve hardware en alttan yukarıya doğru bu makinalar için geliştirildiğinden dolayı, yani amiyane tabirle toplama olan hiçbir parça olmadığından, herbir program son derece iyi çalışıyor. Bu son üretilen Macbook Pro ise neredeyse android ortamda açılan hiçbir konuda sorun yaşatmıyor. 

Geçen Şubat ayı kendime Ipad pro aldım, 13 inch ve stylus yani çizim yapma kalemi ile beraber. Olağanüstü bir tecrübe, kalem diğer piyasa stylus larına göre büyük görünüyor ama gerek tutuşu, gerek ekranın stylus’a verdiği yanıt inanılmaz zevk verici. Geçtiğimiz birkaç hafta önce ise Ipad Pro’ya ablası Mac Pro’yu aldım. Tecrübeler anlatılmaz yaşanır ama yine de ben kendi tarafımdan gördüklerimi anlatayım. 


Apple için dizayn edilmiş olan Pages, Microsoft Word dokümanlarını, Keynote, slaytları ve Numbers da mümkün olduğunca Excel dökümanlarını açabiliyor. Bunların arasında en fazla kullandığım Word ve karşılığı Pages olduğu için o konuda daha emin olduğumu söylemem mümkün. 

Tablet olarak bir de günlük Samsung kullanıyorum. Cep telefonunda Samsung’un tablete göre daha iyi ve hızlı çalıştığını düşünüyorum fakat aldığımız tüm Samsung tabletlerde aynı sorunu yaşıyoruz, nedir bu sorun? Batarya problemleri, zaman zaman hiç dolmama, yavaş dolma vesaire… Aksesuar nedense Samsung'un kendi mağazalarında bile büyük bir sorun, sürekli ürün değiştiriyor ve bir yıl önce alınmış bir makina diğer yıla eskidi gözüyle bakılıyor. Sonuç? Hiçbir şey bulamıyorsun. Şanslı isen başka bir marka tablet ya da telefon kabını geliştirmiş olsun ama hiçbir ürün için kendi ismindeki aksesuarlar kadar kaliteli olmuyor ne yazık ki… 

Ben benim MacPro'ya Moshi denilen bu kabı aldım ve son derece memnunum. Plastik duygusu yok, saten gibi hissettiriyor. Buna özellikle dikkat ettim çünkü Ipad'in silikon kaplarını çok beğenerek kullanıyorum. MacPro'nun o metal hissini siliyor, yeni MacPro'larda havalandırmalar iki yanda çizgi şeklinde olduğundan kapalı kalması, hava almaması korkusu da yok. 
Tamir edilme noktaları aletlere bakmak, sorunu anlamak ve çözmek için ellerinde tutmak istiyorlar. Soru şu; Peki ben bir sürü kişisel bilgilerimin olduğu bir makinayı o insanların eline teslim etmek istiyor muyum? Pek tabi ki hayır. Böylelikle ne oluyor? En ufak bir sorunda “Bu eskidi yenisine bakmak lazım.” durumları yaşanıyor. Samsung tabletlerde bu sorunlarla boğuşurken Ipad iki hala çalışmaya, kendini update edip, şu zamanın uygulamalarını çalıştırmaya devam ediyor. Batarya sorunu asla yaşatmadı, yakın zamana kadar hala aksesuarlarını bulmak mümkündü. Bu anlamda üzgünüm ama dayanıklılık testini Apple Samsung’u katlayarak geride bırakıyor. 

Hemen hemen tüm ürünler, Android ve Apple olanlar birbirleriyle en iyi şekilde senkronize olma yolunda dizayn edilmiş görünüyorlar. Yani yeni teknoloji bizlere artık bilgisayar alırken tüm ürünleri de eşleştirebilen seçenekler sunuyor. Aklıma ilk gelen, şu an benim de aktif şekilde kullandığım akıllı saat, tablet ve bilgisayar üçlüsü. (Tablet ve saat android, bilgisayar şimdilik ilk adımı Apple anlamında attı.)

Ancak şu günlerde o üçlü birazcık da olsa değişim yoluna gitti. Nedenini anlatmak için hepimizin kişisel olarak ilgilendiği aktivitelere, bu makinaları iş yerinde hangi amaçlarla kullandığımıza falan bakmamız lazım. 

Ben fotoğraf düzenlemesi, kaliteli fotoğraf çekimi, yazı yazmak gibi faaliyetleri çok severek yapıyorum. Şimdiye kadar birçok lap top denedim. Fiyatına oranla en fazla verimliliği olan ama olmuyor. Hiçbirisi ekran kalitesi olarak, hele de lap top piyasasında ne yazık ki Apple ürünlerine yaklaşamıyor. Güçlü özellikler, tonlarca gelmeyen bir ağırlık, ergonomik bir dizayn ve eğer lap topunu benim gibi koskocaman bir dolaba benzeten varsa nereye giderse gitsin sıkıntıya girmeyecek derecede bilgi, fotoğraf, araştırma, yazışma, okunma ve diğerleri…İnsan daha ne ister ki? 

Yazı yazma işlevine gelince… Samsung tablette örneğin Türkçe tanıma var tamam ve kelimeler genelde düzgün şekilde ekranın alt kısmına geliyor ancak Türkçe karakterler için hala o karakterin Türkçe versiyonuna basılı tutup atıyorum S yerine Ş harfinin gelmesinin beklenmesi gerekiyor. 

Ipad ise işin başından beridir hangi klavyeyi istersen anında Türkçe karakterlerin de gözüktüğü formatı hop diye önüne çıkarıyor. Klavye Q ya da istenirse F klavyeye dönüşüyor, aynı Türkiye’den alınmış veTürkçe için üretilmiş bir bilgisayar gibi. Bence bu bizim gibi yazı yazanlara inanılmaz bir  avantaj sağlıyor. Ipad’de uzun yazılar yazmak bu sebeple büyük bir zevke dönüşüyor. Aynı şekilde yazılar ve fotoğrafların farklı farklı ortamlarda birikmemesi de sağlanmış oluyor. 

İşletim sistemi, yine aynı şekilde çok daha farklı ve hızlı çalışıyor. Herşey zaman geçirmeden önüne açılıyor. Yazı yazarken, fotoğrafları yer değiştirirken, Pages’de fotoğraf koyduğun bir dokumanda fotoları nerelere koyacağım diye bakarken…

Microsoft Word fotoğrafların yazıların arasında nereye koyacağın konusunda zorluk yaşatır örneğin. Burada (Pages) tutup fotoğrafı istediğin noktaya yerleştirebiliyorsun, küçültüp büyütürken de takılma gibi bir sorunla asla karşılaşmıyorsun. 

Konu yazmaktan ve fotoğraflardan açılmışken, bilgisayarında yaptığın tüm düzenlemelerin, evin dışında yazdığın veya değiştirmek istediğin tüm belgelerin hepsini evindeki bilgisayarında görmek istiyorsan, tersini yapıp da en son değişikliklerle elinde tabletin bir iş görüşmesine ya da seyahate çıkacaksan Ipad ile Mac bilgisayarın inanılmaz bir uyumlulukta çalışıp yüzüne kocaman bir gülümseme oturtuyor. 
Ipad Pro ve Macbook Pro'nun ekran büyüklükleri neredeyse bire bir aynı ve bir on yıl sonra belki daha da kısa bir zaman sonra Ipad pro bugünün Macbook Pro'su ne yapabiliyorsa onu yapacak, ona şüphe yok. 
 Mac’deki fotoğraf programında fotoğrafların yerlerini istediğimiz gibi değiştirebilmek mümkün ancak android ortamından gelen fotoğraflar bir şekilde orjinalde düzenlenmiş olarak değil de ilk etapta yıllara göre ayrılmış olarak transfer ediliyor. Bu durum Mac'de kendi albümlerimizi sil baştan kendimizin yapacağı anlamına geliyor, ancak onun ertesi düzenlenen tüm fotoğraflar Ipad’lere sorunsuz geçirebilebiliyor çünkü iki makinanın da çalışma mantığı bir.  

Eğer tüm makinalarda Android ya da Mac farklılığı gözetmeden fotoğraf albümlerini istenilen insanlarla paylaşma özgürlüğü aranıyorsa, Google foto programı kullanılabilinir. Böylelikle, atıyorum elimizde Samsung tablet varken, evde Mac bilgisayar ya da tersi durumlar söz konusu olduğunda, heryerde aynı albümlere erişebilmek mümkün kılınmış oluyor. Düzenlemeler yapılabilir,  fotoğrafların üst kısmına açıklamalar yazılabilir. 

Eğer görsellik öne çıkıyorsa o zaman alınan aletin farklı şekillerde dizayn edilme hakkını Apple sonuna kadar veriyor. Alınan laptop’dan tutun da, Ipad’e ve cep telefonuna kadar en fazla aksesuarın satıldığı ve erişildiği isim Apple.

Mac pro’nun kablosuz mouse’u ise tam bir fenomen! Yapılması gereken tek şey mouse’u paketinden çıkarıp Mac Pro’nun yanına koymak! Budur! İkisi anında birbirlerini tanıyor ve iletişime olanaklı ortamı sağlayıveriyorlar kullanıcıya. 

Ve Apple ürünlerinin paketleri…O paketi yavaş yavaş açıp keyfine varmayan, detaylara dalmayan insan  pek görmedim. (Farkındayım evet, çukulata reklamı gibi oldu) Zarf şeklinde itina ile katlanmış toz bezi bile insanı keyifle gülümsetiyor. 


Yalnız, Ipad Pro için yazıyı bitirmeden önce değinmek istediğim iki can sıkıcı konu var, onu es geçmeden konuyu sonlandırmak istemedim. 

Birincisi, Ipad Pro için dizayn edilmiş stylus’ın batarya ışığı yok. Ne zaman şarj oluyor, oluyor mu olmuyor mu bunları anlamak imkansız. İkincisi,  kocaman bir stylus Ipad pro’nun kendi batarya girişine takılıyor ve aman kırılmasın, içinde kalmasın duaları ile şarj olması bekleniyor. 

Belki bir şekilde ayrı bir port yapılmalı ve Ipad pro’nun kenarından  çıkan stylusun gerek görüntü kirliliği, gerekse kırılma riski önlenmeli. 

Bu kadar kusur kadı kızında da mı olur? Belki…






Hiç yorum yok: