Eskiden bir çizgi film vardı, adı da "Değiş Tonton!" Hop! O varlık bir bakmışsın başka bir şekil almış.
Konuyu nereden nereye getireceğim, Avrupalı insanlardan çok büyük bir farkımız var. Nedir mi? Hayatlarında politika dışında konu olması.
Bizim gibi içleri dışları kustururcasına politik polemiklerle, durum değerlendirmeleri ile dolu değil.
Dolayısıyla ne kalıyor geriye?
Enerjini harcayacağın ve düşüneceğin, konuşup, paylaşacağın diğer konular. Versin elini sanat, müzik ve teknoloji...
Devletlerine saldırı niteliği taşıyan durumların içi yalnızca hükümetle boşaltılmamış mesela. Bir konuya atak mı yapacak? Bu çevre konusu, verilen vergilerin gittiği kalemler, ülkenin teknolojiye yaptığı yatırım, Araştırma ve Geliştirmeye harcadığı para...
Eskiden bir laf vardı "Fransız mı kaldın?" diye sorarlardı. Ne de itici ve aşağılayıcı şekilde söylenilirdi, sanki herkes dünya durmuş da başta kim varsa O'ndan bahsetmek, O'na muhalif olmak meselesine odaklanacak! İlgilenmiyorum! diyemezsin.
Bak ben şimdi mesela okuyorum, ne hakkında? Aşılar...
Öğrendiklerimin haddi hesabı yok.
Ülkede çıt var mı? Hiçççç!
Birkaç internet kanalı belki biraz çiziktirmiş, bir tane blogger bu işe baş koymuş sonra sinirleri kaldırmadığı için durumu yavaş vitese almış.
Ciddi bir hükümet ve halk problemi.
Bilinçlenme.
Fakat genelde de bir otomatiğe bağlanmış tepki de var.
Reddetme.
Anında ha!
Örneğin hayatı boyunca Ermeni konusunda bir kelime bir şey okumamıştır ama hemen der ki "Atalarımızzzzzz....." Bir dakika bile aşılar hakkında düşünmemiştir ama "Aşılar hepimizi korudu, kurtardı bla bla bla..."
Ya bir oku! Bir araştır! Farklı kanallara git!
Ama o da yok, zor iş, İngilizce yetersiz, hem sonra farklı kaynak da ne ola ki?
Bir araştırma yapılırken yanlısı, yansızı okuyacaksın. Bilimsellikte bile vicdan vardır onu es geçmeden. Robot gibi otomatiğe bağlanmış yanıtları vermeden. Dur bakalım bir Ne oluyor yahu? diyerek.
Artık demek istiyorum ki millete; "Değiş Tonton!"
Konuyu nereden nereye getireceğim, Avrupalı insanlardan çok büyük bir farkımız var. Nedir mi? Hayatlarında politika dışında konu olması.
Bizim gibi içleri dışları kustururcasına politik polemiklerle, durum değerlendirmeleri ile dolu değil.
Dolayısıyla ne kalıyor geriye?
Enerjini harcayacağın ve düşüneceğin, konuşup, paylaşacağın diğer konular. Versin elini sanat, müzik ve teknoloji...
Devletlerine saldırı niteliği taşıyan durumların içi yalnızca hükümetle boşaltılmamış mesela. Bir konuya atak mı yapacak? Bu çevre konusu, verilen vergilerin gittiği kalemler, ülkenin teknolojiye yaptığı yatırım, Araştırma ve Geliştirmeye harcadığı para...
Eskiden bir laf vardı "Fransız mı kaldın?" diye sorarlardı. Ne de itici ve aşağılayıcı şekilde söylenilirdi, sanki herkes dünya durmuş da başta kim varsa O'ndan bahsetmek, O'na muhalif olmak meselesine odaklanacak! İlgilenmiyorum! diyemezsin.
Bak ben şimdi mesela okuyorum, ne hakkında? Aşılar...
Öğrendiklerimin haddi hesabı yok.
Ülkede çıt var mı? Hiçççç!
Birkaç internet kanalı belki biraz çiziktirmiş, bir tane blogger bu işe baş koymuş sonra sinirleri kaldırmadığı için durumu yavaş vitese almış.
Ciddi bir hükümet ve halk problemi.
Bilinçlenme.
Fakat genelde de bir otomatiğe bağlanmış tepki de var.
Reddetme.
Anında ha!
Örneğin hayatı boyunca Ermeni konusunda bir kelime bir şey okumamıştır ama hemen der ki "Atalarımızzzzzz....." Bir dakika bile aşılar hakkında düşünmemiştir ama "Aşılar hepimizi korudu, kurtardı bla bla bla..."
Ya bir oku! Bir araştır! Farklı kanallara git!
Ama o da yok, zor iş, İngilizce yetersiz, hem sonra farklı kaynak da ne ola ki?
Bir araştırma yapılırken yanlısı, yansızı okuyacaksın. Bilimsellikte bile vicdan vardır onu es geçmeden. Robot gibi otomatiğe bağlanmış yanıtları vermeden. Dur bakalım bir Ne oluyor yahu? diyerek.
Artık demek istiyorum ki millete; "Değiş Tonton!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder