Dün bu filmi seyretme şansım oldu. Buna şans demeliyim çünkü uzunca süren birikimlerin hepbiraraya farklı konularla da olsa bağlandığı, görgü tanıkları, konularının uzmanlarının sıkmadan kısa kısa anektodlarla filme katılım sağladığı bir yapım. Bu anlamda film beni ve eşimi bilgi anlamında alt üst edip şaşırtmadı.
Filmin yapımcısı ve kahramanı Procter and Gamble'ın mirasçılarından birisi olmasına rağmen kendi ruhsal yolunda geçirdiği evreleri anlatıp herşeyin bir araya görsel olarak toplandığı bir dökümantasyon yaratmış. Bu anlamda oldukça inandırıcı ve samimi de aynı zamanda.
Filmi tesadüfen buradan seyrettim, alt yazısı Türkçe olmasını isteyenler için belki o da bir yoldur diye düşünüyorum zira film kendi sitesinde bedava seyre açık olsa da yabancı dile hakim olmayanlar için engel teşgil etmesini istemem.
Bu arada belirtmem gerekir ki birkaç yıl önce gidip İngiltere'de ziyaret de ettiğimiz çember tarlalarının görsel olarak sunumu ve açıklaması eşimle beni en fazla etkileyen kısımlardan oldu.
Evrenin formülü herkesin anlayabileceği düzeyde (11 yaşındaki kızım da zevkle seyretti, sıkılmadan) adımlar karıştırılmadan makrodan mikroya (uzaydan, dünya ve toplumun bulunduğu konuma) inilmiş.
Emperyalist sömürge düzeninin nasıl ve kimler tarafından işletildiği açıklanmış. Bu anlamda kimlerin nasıl deşifre edildiği ve hükümetlerin demokrasi testi de denilebilir. Yapımcı Steve Gagne'nin de belirttiği gibi sistemler Amerika bazlı açıklandığından emperyalist canavarın yalnızca Amerikalı ailelerden geldiği yanılsamasına düşülmesin çünkü bu bir ahtapot ise kolları olmadan yaşaması imkansız. Dolayısıyla filmde de anlatıldığı gibi enerjiyi yokeden, akışını engelleyen canlının tümü dünya dan beslenerek semirebilmekte. Zavallı, sömürülen ve zaten parasız olduğu için hiçbir değeri olmayan topluluklar ve çocuklar ise elitlerin (zengin doğmuş ve hep zengin kalacak olanların) elinde zaman zaman nüfus planlamasında, zaman zaman diğer seri ilaçların üretiminde kobay...
"Ya bırak allah aşkına bunlar ruh hastalarının ürettiği komplo teorilerinden başka bir şey değil!" diye nasıl uyutulduğunun kanıtı olan film insana bir şeyler yapabileceğinin isteğini ve ışığını vermekte oldukça başarılı.
Her zaman yazdığım ve söylediğim nokta, tüketici, bu sistemler bizlerin parası ile ayakta durduğu için çok kuvvetli.
Yediklerimizde, içtiklerimizde dünyaya, bizlere ve küçücük çocuklarımıza bebelerimize zarar veren herşeyden elimizi eteğimizi çekelim. Talep etmeyi, alışveriş yaparken sorumluluk duyarak ihtiyaçlarımızı sınırlandırmayı, sarfetmemeyi ve doğal dönüşümü bilelim ve üretelim! Plastik torbalarla alışverişi keselim.
Kısa ve öz sevdiklerimize nasıl özen gösteriyorsak çevremize de aynı duyarlılığı gösterelim.
Filmin yapımcısı ve kahramanı Procter and Gamble'ın mirasçılarından birisi olmasına rağmen kendi ruhsal yolunda geçirdiği evreleri anlatıp herşeyin bir araya görsel olarak toplandığı bir dökümantasyon yaratmış. Bu anlamda oldukça inandırıcı ve samimi de aynı zamanda.
Filmi tesadüfen buradan seyrettim, alt yazısı Türkçe olmasını isteyenler için belki o da bir yoldur diye düşünüyorum zira film kendi sitesinde bedava seyre açık olsa da yabancı dile hakim olmayanlar için engel teşgil etmesini istemem.
Bu arada belirtmem gerekir ki birkaç yıl önce gidip İngiltere'de ziyaret de ettiğimiz çember tarlalarının görsel olarak sunumu ve açıklaması eşimle beni en fazla etkileyen kısımlardan oldu.
Evrenin formülü herkesin anlayabileceği düzeyde (11 yaşındaki kızım da zevkle seyretti, sıkılmadan) adımlar karıştırılmadan makrodan mikroya (uzaydan, dünya ve toplumun bulunduğu konuma) inilmiş.
Emperyalist sömürge düzeninin nasıl ve kimler tarafından işletildiği açıklanmış. Bu anlamda kimlerin nasıl deşifre edildiği ve hükümetlerin demokrasi testi de denilebilir. Yapımcı Steve Gagne'nin de belirttiği gibi sistemler Amerika bazlı açıklandığından emperyalist canavarın yalnızca Amerikalı ailelerden geldiği yanılsamasına düşülmesin çünkü bu bir ahtapot ise kolları olmadan yaşaması imkansız. Dolayısıyla filmde de anlatıldığı gibi enerjiyi yokeden, akışını engelleyen canlının tümü dünya dan beslenerek semirebilmekte. Zavallı, sömürülen ve zaten parasız olduğu için hiçbir değeri olmayan topluluklar ve çocuklar ise elitlerin (zengin doğmuş ve hep zengin kalacak olanların) elinde zaman zaman nüfus planlamasında, zaman zaman diğer seri ilaçların üretiminde kobay...
"Ya bırak allah aşkına bunlar ruh hastalarının ürettiği komplo teorilerinden başka bir şey değil!" diye nasıl uyutulduğunun kanıtı olan film insana bir şeyler yapabileceğinin isteğini ve ışığını vermekte oldukça başarılı.
Her zaman yazdığım ve söylediğim nokta, tüketici, bu sistemler bizlerin parası ile ayakta durduğu için çok kuvvetli.
Yediklerimizde, içtiklerimizde dünyaya, bizlere ve küçücük çocuklarımıza bebelerimize zarar veren herşeyden elimizi eteğimizi çekelim. Talep etmeyi, alışveriş yaparken sorumluluk duyarak ihtiyaçlarımızı sınırlandırmayı, sarfetmemeyi ve doğal dönüşümü bilelim ve üretelim! Plastik torbalarla alışverişi keselim.
Kısa ve öz sevdiklerimize nasıl özen gösteriyorsak çevremize de aynı duyarlılığı gösterelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder